başlatılma

listen to the pronunciation of başlatılma
التركية - الإنجليزية

تعريف başlatılma في التركية الإنجليزية القاموس.

başla
begin

After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop. - Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.

I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met. - Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.

başla
began

You began to learn Esperanto. - Esperanto öğrenmeye başladınız.

Next month it'll be five years since he began playing the violin. - Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.

başla
(Bilgisayar) run

He stopped smoking and started running. - Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.

Tom abandoned his car that had run out of gasoline and started walking. - Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.

başla
{f} beginning

Birth is, in a manner, the beginning of death. - Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.

All beginnings are difficult. - Bütün başlangıçlar zordur.

başla
log on
başla
begun

The French and Indian War had begun. - Fransız ve Hint Savaşı başlamıştı.

The journey has just begun. - Yolculuk henüz başladı.

başla
gotten start
başla
fall to
başla
go about

Now I must go about my work. - Şimdi işime başlamalıyım.

başla
strike up

The student center is a good place to strike up conversations. - Öğrenci merkezi konuşmalara başlamak için iyi bir yer.

başla
got start
başla
knuckle down
başla
set about

She had no idea how to set about her work. - İşine nasıl başlayacağı konusunda bir fikri yoktu.

We got up early and set about cleaning our house. - Erken kalktık ve evimizi temizlemeye başladık.

başla
get start
başla
enter upon
başla
get down to

It's time to get down to business. - İşe başlamanın zamanıdır.

Now let's get down to work. - Şimdi çalışmaya başlayalım.

başla
commence

Tom's trial commenced three days later. - Tom'un davası üç gün sonra başladı.

Hostilities commenced. - Düşmanlıklar başladı.

başla
start off

There's nothing better than a good cup of coffee to start off the day. - Güne başlamak için güzel bir fincan kahveden daha iyi bir şey yoktur.

I quit my job and moved so I could start off with a clean slate. - Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.

başla
went about
başla
got down to
başla
log#on
başlatılmak
initialization
التركية - التركية
Başlatılmak işi
başlatılmak
Başlatma işi yapılmak
başlatılma
المفضلات