başkanlarının

listen to the pronunciation of başkanlarının
التركية - الإنجليزية
chairpersons
başkan
(Hukuk) president

The President of France visited Okinawa. - Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.

In 1860, Lincoln was elected President of the United States. - 1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi.

başkan
head

A doctor tried to remove the bullet from the president's head. - Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.

Keiko is at the head of her class. - Keiko, sınıf başkanıdır.

başkan
chairman

Who will be elected chairman? - Kim başkan seçilecek?

Tom didn't expect to be appointed chairman. - Tom başkan olarak atanmayı beklemiyordu.

başkan
leader

I am the patrol leader. - Ben devriye başkanıyım.

Republican Party leaders criticized President Hayes. - Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi.

başkan
warden
başkan
chief

The army chief reported that the war was lost. - Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.

başkan
chair

Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983. - Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.

Tom didn't expect to be appointed chairman. - Tom başkan olarak atanmayı beklemiyordu.

başkan
chair person
başkan
moderator
başkan
prefect
başkan
chief executive
Başkan
the president
başkan
dean
başkan
presiding
başkan
principal

Mr. Jackson is our principal. - Bay Jackson bizim başkanımız.

başkan
chieftain
başkan
president; chairman; chairperson; chief
başkan
president, chairman, head, chief
başkan
chairperson

We elected her chairperson. - Biz onu başkan seçtik.

They elected her chairperson. - Onlar onu başkan seçtiler.

başkan
chief magistrate
başkan
ethnarch
başkan
foreman
başkan
prexy
التركية - التركية

تعريف başkanlarının في التركية التركية القاموس.

Başkan
(İsim Köken) serkan
başkan
Bir topluluğun, bir toplantının veya bir derneğin başında bulunan kimse, reis: "Ailede başkan odur, kararları o alır."- H. Taner
başkan
Bazı ülkelerde devletin ve hükûmetin başı
başkan
Bir topluluğun, bir toplantının veya bir derneğin başında bulunan kimse, reis
başkanlarının
المفضلات