In college, I fared ill with physics and well with chemistry.
- Üniversitede fizik dersini başaramadım ama kimyayı başardım.
I am proud of having accomplished such a task.
- Ben böyle bir görevi başarmanın gururunu duyuyorum.
Tom accomplished what we thought he wouldn't be able to accomplish.
- Tom başaramayacağını düşündüğümüz şeyi başardı.
He'll succeed in time.
- O zamanla başarılı olacak.
It is everyone's wish to succeed in life.
- Hayatta herkesin isteği başarılı olmaktır.
Peter overcame a lot of difficulties before succeeding as a doctor.
- Peter doktor olmayı başarmadan önce birçok zorluğun üstesinden geldi.
He has no chance of succeeding.
- Onun başarma şansı yok.
I worked hard to succeed.
- Başarmak için sıkı çalıştım.
I hope that he will succeed.
- Onun başaracağını umuyorum.
Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.
- Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti.
If you had helped me, I could have accomplished the work.
- Bana yardımcı olsaydın, işi başarabilirdim.