Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.
- Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
I always knew that Tom was a troublemaker.
- Tom'un bir baş belası olduğunu her zaman biliyordum.
Tom was a big troublemaker in school.
- Tom okulda büyük bir baş belasıydı.
Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen.
- Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır.
The telephone can be a nuisance.
- Telefon bir baş belası olabilir.
This job is a pain in the neck.
- Bu iş bir baş belasıdır.
Tom is a real pain in the neck.
- Tom bir baş belasıdır.
And she is always a troublemaker.
- Ve o her zaman bir baş belasıydı.
You are a troublemaker.
- Sen bir baş belasısın.