You don't have to cry out. I can hear you.
- Bağırmak zorunda değilsin. Seni duyabiliyorum.
I felt an impulse to cry out loud.
- Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
We heard somebody shout.
- Birinin bağırdığını duyduk.
Someone is shouting for help.
- Biri yardım için bağırıyor.