التركية - الإنجليزية
تعريف büyük baba في التركية الإنجليزية القاموس.
- gramps
- grandpa
Do you have any pictures of your great grandparents?
-Sende büyük büyük babalarının resimleri var mı?
We're worried about Grandma and Grandpa.
-Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.
- granddaddy
- granddad
- büyükbaba
- {i} grandpa
Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
-Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
Let's visit my grandpa this weekend.
-Bu hafta sonu büyükbabamı ziyaret edelim.
- büyükbaba
- grandfather
He looks like his grandfather.
-Büyükbabasına benziyor.
Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.
-Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
- büyükbaba
- grandad
- büyükbaba
- (Tabiat Doğa) (kelebek) small tortoiseshell
- büyükbaba
- grandfather, grandad, grandpa
- büyükbaba
- grandpapa
- büyükbaba
- granddad
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف büyük baba في التركية التركية القاموس.
- Annenin veya babanın babası, dede, büyük peder
büyük baba
الواصلة
bü·yük ba·baالنطق
Resimler
السابق
المفضلات