All the world loves a lover. - Bütün dünya bir sevgiliyi seviyor.
All the world loves a lover.
Bütün dünya bir sevgiliyi seviyor.
All the world speaks English. - Bütün dünya İngilizce konuşuyor.
All the world speaks English.
Bütün dünya İngilizce konuşuyor.
I think you're the most beautiful woman in the whole wide world. - Sanırım sen bütün dünyada en güzel kadınsın.
I think you're the most beautiful woman in the whole wide world.
Sanırım sen bütün dünyada en güzel kadınsın.