azalmak

listen to the pronunciation of azalmak
التركية - الإنجليزية
diminish

The population of this country is gradually diminishing. - Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.

decrease

The population of the town decreases year by year. - Şehrin nüfusu yıldan yıla azalmaktadır.

That custom is on the decrease. - O gelenek azalmaktadır.

decay
lessen
decreased
dive
to become less, to lessen, to diminish, to decrease, to decline, to fall, to dwindle, to drop off, to lower; to let up, to abate
slacken
off
die away
dip
(deyim) be down
lower
be lowered
be decreased
tail away
lapse
go
tail off
tail
cut down
ebb
bottom out
(Ticaret) recede
de-escalate
subside
dim

The population of this country is gradually diminishing. - Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.

alleviate
go down
remit
die down
take up the slack
(Ticaret) drop
fail
moderate
shrink
drop away
run short
falter
become less
abate
run short of
shorten
shrink; be on the wane
scale down
be reduced
to become less, lessen, diminish, be reduced, be lowered, be decreased
drop off
dwindle
decline
de escalate
grow scarce
{f} wane
diminish in intensity
fall off
be on the decline
sink
deescalate
slump
fall
let up
fallen off
wear away
{f} ease off
fall away
run low
run short of smth
{f} sag
be on the wane
azalma
decrease

It isn't strange that children decrease, too? - Çocukların da azalması garip değil mi?

That custom is on the decrease. - O gelenek azalmaktadır.

azalma
wane
azalmak (ses)
trail off
azalma
decline

The mayor thought that he should investigate the decline in tax revenues. - Belediye başkanı, vergi gelirlerindeki azalmanın araştırılması gerektiğini düşündü.

azalma
{i} diminution
azalma
reduction

There's been a reduction in personnel at our factory. - Fabrikamızdaki personelde bir azalma oldu.

azalma
falling away
azalma
impairment
alev azalmak
die down
azalma
declination
azalma
reduce
azalma
abridge
azalma
(Gıda) decay ratio
azalma
fail
azalma
attenuate
azalma
decay
azalma
remittance
azalma
moderation
azalma
ebbing
azalma
scale-down
azalma
let-up
azalma
lowering
azalma
(Ticaret) turnover
azalma
fall
azalma
diminishment
azalma
roll-off
azalma
reducement
azalma
insurance contract
azalma
decrescent
azalma
falling-away
azalma
drop-off
azalma
peddling
azalma
drop
azal
{f} decaying
azal
{f} diminished

His income was diminished by half after retirement. - Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.

The war diminished the wealth of the country. - Savaş ülkenin zenginliği azalttı.

azal
fell off

Sales fell off in the third quarter. - Üçüncü çeyrekte satışlar azaldı.

azal
tail off
azal
{f} decrease

The medicine decreased his pain. - İlaç onun acısını azalttı.

They should decrease the sugar in these muffins. - Bu kurabiyelerdeki şekeri azaltmalılar.

azal
{f} decreasing

Our sales are decreasing. - Satışlarımız azalıyor.

A recent survey shows that the number of smokers is decreasing. - Son zamanlarda yapılan bir araştırma sigara içenlerin sayısının azaldığını göstermektedir.

azal
fallen off
azal
diminish

The population of this country is gradually diminishing. - Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.

The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened. - Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.

azal
{f} decreased

Since 1990, methane emissions have decreased by 11%. - 1990'dan beri metan salımları %11 oranında azalmıştır.

The medicine decreased his pain. - İlaç onun acısını azalttı.

azal
fall off
azalma
decrement
azalma
letup
azalma
recession
azalma
downturn
azalma
abridgement
azalma
alleviate
yavaş yavaş azalmak
wear off
azalma
{i} subsidence
azalma
a decrease
azal
mute
azalma
attenuation
azalma
abatement

No cure was possible, despite the abatement of symptoms. - Semptomlardaki azalmaya rağmen tedavisi mümkün değildi.

azalma
letdown
azalma
scale down
azalma
fall, decline
azalma
alleviation
azalma
let up
azalma
reducing
azalma
falling off
azalma
degradation
azalma
remission
azalma
shortening
azalma
stepdown
azalma
curtail
aşamalı olarak azalmak
phase out
giderek azalmak
wear thin
gitgide azalmak
dwindle away
gitgide azalmak
seep away
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف azalmak في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

Azal
A place near the western extremity of the valley near Jerusalem
التركية - التركية
Az denecek bir miktara inmek veya eskisinden az bir duruma gelmek
Etkisini yitirmek, hafiflemek
(Osmanlı Dönemi) NEKZ
AZAL
(Osmanlı Dönemi) (Ezel. C.) Ezeller. Başlangıcı olmayan zamanlar
Azalma
(Hukuk) TENAKUS
azalma
Azalmak işi, eksilme, tenakus
azalmak
المفضلات