Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz.
- You can be pretty charming when you want to be.
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
Şüphesiz sevimli, ama güzel değil.
- She is no doubt pretty, but she isn't beautiful.
Sanırım Tom da oldukça sevimli.
- I think Tom is pretty cute, too.
Senden oldukça memnunum.
- I am pretty pleased with you.
Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.
- The weather was hot. And pretty humid.
O oldukça iyi bir fikir.
- That's a pretty good idea.
Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at playing piano by ear.
Tom epeyce zengin, değil mi?
- Tom is pretty rich, isn't he?
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Jane çok güzel ve nazik.
- Jane is very pretty and kind.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
His sadistic self-torturings finally landed him in a pretty mess: still completely married, practically sure he was in love with Tillie, he made dishonorable proposals of marriage to two other women.