Tom bundan haberdar edildi mi?
- Has Tom been informed of this?
Gidişinden beni haberdar etti.
- She informed me of her departure.
Bizi bilgili tuttuğun için teşekkürler.
- Thanks for keeping us informed.
Bu program sizin bilgili kalmanızı sağlar.
- This programme allows you to stay informed.
O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi.
- She informed him of her arrival.
Mektup onun ölümüyle ilgili onu bilgilendirdi.
- The letter informed her of his death.