Yüksek tasarruf oranı Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesi için bir faktör olarak kabul edilmektedir.Çünkü o bol yatırım sermayesi kullanılabilirliği anlamına gelmektedir.
- A high savings rate is cited as one factor for Japan's strong economic growth because it means the availability of abundant investment capital.
Projenin en büyük zorluğu, hayata geçirmek için gerekli beceriye sahip emekçilerin bulunup bulunmaması olacak.
- The biggest challenge to the project will be the availability of workers with the skills required to bring it to fruition.
Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
- The book is available in both hard and soft-cover versions.
Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil.
- We are sorry, the person you are trying to contact is not available.
Doktor şimdi müsait değil.
- The doctor is not available now.
Şu anda müsait değilim.
- I'm not available right now.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Müsait bir tur rehberi var mı?
- Is there a tour guide available?
Bu demiryolu istasyonunda uygun bir hamal bulmak zordur.
- It is difficult to find a porter who is available in this railroad station.
Otelinizde hala uygun odalarınız var mı?
- Are there still available rooms in your hotel?
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.
- Netflix is now available in Europe.
Sözlük şimdi Android telefonlar için bir uygulama olarak kullanılabilir.
- The dictionary is now available as an app for Android phones.
Servisler hazır olacak.
- Shuttles will be available.
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
- We can do nothing but wait for a while until the seats are available.
We have several availabilities.
What is your availability this week?.
We have an available candidate.
This is an available plea.
An analysis of the measured oral availability in rats for over 1100 compounds studied at SmithKline Beecham has revealed the unexpected positive influence of increasing molecular rigidity as measured by the rotatable bond count and the more expected negative impact of increasing polar surface area.
Tom isn't available at the moment. May I take a message?
- Tom is not available at the moment. May I take a message?
The currently available evidence does not allow me to make such a claim.
- The currently available evidence does not permit me to make such a claim.
... And it relies on the availability of data about ...
... on some availability. ...