الإنجليزية - التركية
تعريف aus der fassung bringend في الإنجليزية التركية القاموس.
- throwing
- atma
Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur.
-Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.
Eski mobilyanı atma yerine neden onu hayır kurumuna vermiyorsun?
-Instead of throwing away your old furniture, why don't you give it to charity?
- upsetting
- (Mekanik) yığma
- upsetting
- (Mekanik,Teknik) çökertme
- upsetting
- üzüntü verici
- upsetting
- dövme
- upsetting
- üzücü
O, yüzleştirmeleri çok üzücü buldu.
-She found confrontations very upsetting.
Bunun ikiniz için de üzücü bir zaman olduğunu biliyorum.
-I know this is an upsetting time for you both.
- throwing
- fırlatma
O taşı fırlatmanın amacı nedir?
-What's the idea of throwing that stone?
Tom bıçak fırlatmada bir uzmandır.
-Tom is an expert at throwing knives.
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف aus der fassung bringend في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- throwing
- flustering
- ruffling
- upsetting
aus der fassung bringend
Resimler
السابق
المفضلات