Sen çok tertipli değilsin, değil mi?
- You aren't very organized, are you?
Biz çok tertipli değiliz, değil mi?
- We aren't very organized, are we?
Biz daha organize olmalıyız.
- We should get more organized.
Tom CDlerini bir sanatçıyla organize etti.
- Tom organized his CDs by artist.
Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
- Their house is organized according to Feng Shui.
Konuşmacı ders notlarını düzenledi.
- The speaker organized his lecture notes.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
- The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Tom oldukça düzenli, değil mi?
- Tom is quite organized, isn't he?
Tom çok düzenli değil.
- Tom isn't very organized.