Tom gitar çalmanın dışında çok az şey yapar.
- Tom does little other than play the guitar.
Tom öğrenciyken ders kitaplarının dışında bir şey okuyacak zamanı yoktu.
- Tom had never had time to read anything other than textbooks when he was a student.
Seninki hariç tüm denemeler iyiydi.
- All the essays, other than yours, were good.
O, Tom'dan başkası değil.
- It's none other than Tom!
Küçük kız, Emily'den başkasına asla gülümsemez.
- The little girl never smiles at anyone other than Emily.
He eats nothing other than fruit.
- Er isst nichts außer Obst.
Did anybody other than Jim see her?
- Hat noch jemand außer Jim sie gesehen?
At the moment the patient is out of danger.
- Der Patient ist im Moment außer Gefahr.
The patient is now out of danger.
- Der Patient ist nun außer Gefahr.