atween

listen to the pronunciation of atween
الإنجليزية - التركية

تعريف atween في الإنجليزية التركية القاموس.

between
arasına

Tom Mary ve John'un arasına sığışmaya çalıştı. - Tom tried to squeeze in between Mary and John.

Tom bir kaya ve sert bir yer arasına sıkıştı. - Tom is caught between a rock and a hard place.

between
arasında

Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu. - In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.

Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog servisi olmasıdır. - Difference between Facebook and Twitter is, Twitter is a microblogging service.

between
in between sallantıda
between
Xbetween arada
between
ortada
between
ila

Amerika kıtasının fethi 60 ila 70 milyon cana mal oldu. - The conquest of America cost between 60 and 70 million lives.

Bu ilacı öğünler arasında al. - Take this medicine between meals.

between
aralık

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım. - I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941.

Onlar arasındaki aralık daraldı. - The gap between them has narrowed.

between
aralarında

Bill ve Joan şekeri aralarında paylaştırdılar. - Bill and Joan divided the candy between them.

Aralarında karıştırma tehlikesi var. - There is danger of confusion between them.

between
arada

Arada hep bir kadın var. - There's always a woman in between.

Biz ev sahibesine kirayı ödersek, yiyecek için hiç paramız olmayacak; iki arada bir derede. - If we pay the rent to the landlady, we won't have any money for food; we are between the devil and the deep blue sea.

between
between arasında
between
few and far between nadiren
between
araya

Onun İlk askeri deneyimleri İngiliz sömürge imparatorluğu ve bağımsızlık arayan Boerler arasındaki savaşta yer aldı. - His first military experiences took place in the war between the British colonial empire and the Boers, who sought independence.

between
aralarından
between
ortaya

Onların aralarındaki rekabet kısa sürede ortaya çıktı. - The rivalry between them was soon apparent.

İki ülke arasında bir diplomatik kriz ortaya çıktı. - A diplomatic crisis arose between the two nations.

between
seyrek

Taksiler sağanak sırasında seyrekti. - Taxis are few and far between during a rainstorm.

between
(zarf) arada, ortasında, araya, arasına, ortada, ortaya
between
between you and me söz aramızda
الإنجليزية - الإنجليزية
between
{a} in the middle of, between
atween
المفضلات