Yolda birçok hayvan gördü.
- He saw a lot of animals on the road.
Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
- A lot of clients come to the lawyer for advice.
Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
- I can't go out because I have a lot of homework.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
- I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
Son zamanlarda bir çok hileli iğrenç olaylar vardı.
- Recently there have been a lot of nasty incidents with fraud.
Bir çok çözümü düşünüyoruz.
- We are thinking of a lot of solutions.
He wants to make gobs of money selling cassettes.