Yoksulluk onun okula devam etmesini engelledi.
- Poverty prevented him from attending school.
Gerçekten o okula devam etmeyi sevdim. Gustavo bize mola sırasında oynamak ve şarkı söylemek için her gün gitar getirirdi.
- I really liked attending to that school. Every day, Gustavo would bring the guitar for us to play and sing during the break.
Gerçekten o okula devam etmeyi sevdim. Gustavo bize mola sırasında oynamak ve şarkı söylemek için her gün gitar getirirdi.
- I really liked attending to that school. Every day, Gustavo would bring the guitar for us to play and sing during the break.
Yoksulluk onun okula devam etmesini engelledi.
- Poverty prevented him from attending school.
Neden Japonya'ya gideceksin? Tokyo'da bir konferansa katılmak için.
- Why are you going to Japan? To attend a conference in Tokyo.
Ben partine katılmaktan mutlu olacağım.
- I will be happy to attend your party.
Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı.
- He has only one servant to attend on him.
O kadar meşgulüm ki partiye katılamam.
- I'm so busy I can't attend the party.
Meşgul olacak başka meselelerim var.
- I have other matters to attend to.
I attended a one-room school next door to the palace and studied English, Xhosa, history and geography.
... >>Paul Joyce: So all of you attending Google I/O who are based in the United States will ...
... that attending the most elite institution you can get into ...