Bekleme salonunda beş hasta vardı.
- There were five patients in the waiting room.
Beklemenin bir faydası yok.
- There's no point in waiting.
Bir otobüs beklerken, arkadaşımla buluştum.
- Waiting for a bus, I met my friend.
Bekleme salonunda beş hasta vardı.
- Five patients were in the waiting room.
Çizim odasında bekleyen bazı misafirler vardı.
- There were some guests waiting in the drawing room.
Yemek için bekleyen insan sıraları eskisinden daha uzundu.
- The lines of people waiting for food were longer than before.
Bütün sabahı bir şey olmasını bekleyerek geçirdim.
- I spent the whole morning waiting for something to happen.
Uzun bir süre beni bekleyerek durdu.
- She stood waiting for me for a long time.