Onlar saldırmak niyetindeler.
- They intend to attack.
Niyetimiz ona saldırmak değildi.
- We didn't intend to attack him.
Tom panik atak geçirdi.
- Tom had a panic attack.
Kızım bir çocukken sık sık astım atakları yaşardı.
- My daughter often had asthma attacks when she was a child.
Düşman saldırısı şafakta sona erdi.
- The enemy attack ended at dawn.
Düşman saldırısı şafakta sona erdi.
- The enemy attack ceased at dawn.
Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere hücum etti.
- German forces attacked British soldiers near Amiens, France.
Tom bir kalp krizi geçirdi.
- Tom has had a heart attack.
Tom bir kalp krizi geçirdi.
- Tom had a heart attack.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Biz düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin ettik.
- We anticipated where the enemy would attack.
O, bir beyzbol sopası ile ona saldırdı.
- She attacked him with a baseball bat.
Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
- Macbeth raised an army to attack his enemy.
... germ-free final act right I B behind the Mumbai attacks ...
... to infectious diseases, water supply attacks, and cities are excellent targets for military ...