attacker, assaulter, aggressor

listen to the pronunciation of attacker, assaulter, aggressor
الإنجليزية - التركية
Saldırgan, assaulter, saldırgan
assailant
{i} saldırgan

Tom saldırganla mücadele etti ve kaçmayı başardı. - Tom struggled with his assailant and managed to escape.

Dan karısını öldürdü ve bunu bilinmeyen bir saldırganın işi olarak gösterdi. - Dan killed his wife and made it appear as the work of an unknown assailant.

assailant
saldıran kimse
assailant
{i} eleştirici
assailant
{i} dil uzatan
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} assailant
attacker, assaulter, aggressor
المفضلات