atlayan

listen to the pronunciation of atlayan
التركية - الإنجليزية
salient
vaulter
jumper
atla
{f} skip

The boy skipped over the fence. - Çocuk, çitin üzerinden atladı.

Tom was so busy he skipped lunch. - Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.

atla
{f} jump

The most popular sports in that country are soccer, speedway and ski jumping. - O ülkedeki en popüler sporlar futbol, motorsiklet yarışı ve kayakla atlamadır.

He jumped into the river in defiance of the icy water. - O, buz gibi suyu hiçe sayarak nehre atladı.

atla
omit
atla
{f} bypass

We'll bypass the city centre. - Şehir merkezini atlayacağız.

atla
snap it up
atla
vaulted
atla
vaulting
paraşütü hemen açmadan atlayan kimse
skydiver
uçaktan ardarda atlayan askerler
stick