Jane skipped the questions she couldn't answer.
- Jane cevap veremediği soruları atladı.
I skipped my breakfast.
- Sabah kahvaltımı atladım.
He jumped into the river in defiance of the icy water.
- O, buz gibi suyu hiçe sayarak nehre atladı.
He is sure to set a new record in the triple jump.
- O, üçlü atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.
We'll bypass the city centre.
- Şehir merkezini atlayacağız.