ateşli silâh

listen to the pronunciation of ateşli silâh
التركية - الإنجليزية
firearm

There are few legal constraints on the sale of firearms in the U.S. - ABD'de ateşli silah satışı üzerine birkaç yasal sınırlama vardır.

Dan is a firearms expert. - Dan bir ateşli silah uzmanıdır.

shooting iron
gun

There were many ambulances filled with gunshot victims. - Ateşli silah kurbanlarıyla dolu çok sayıda ambulans vardı.

We heard the sound of gunshots. - Ateşli silahların sesini duyduk.

gun shot
{i} firearm

I don't have a firearm. - Bir ateşli silahım yok.

Dan is a firearms expert. - Dan bir ateşli silah uzmanıdır.

ateşli silah kullanmak
(Hukuk) use of firearms
ateşli silah taşımak
(Hukuk) carrying firearms
التركية - التركية
Patlayıcı madde aracı ile mermi atan top, tüfek gibi silâh