ateşli silâh

listen to the pronunciation of ateşli silâh
التركية - الإنجليزية
firearm

There are few legal constraints on the sale of firearms in the U.S. - ABD'de ateşli silah satışı üzerine birkaç yasal sınırlama vardır.

Dan is a firearms expert. - Dan bir ateşli silah uzmanıdır.

shooting iron
gun

The coroner didn't find any gunshot wounds on any of the bodies. - Adli tabip cesetlerden herhangi birinde herhangi bir ateşli silah yarası bulmadı.

Tom was bleeding heavily from a gunshot wound. - Tom bir ateşli silah yarasından şiddetli kanama geçiriyordu.

gun shot
{i} firearm

The government has been reconsidering its firearms exportation. - Hükümet ateşli silah ihracatını yeniden ele almaktadır.

Dan is a firearms expert. - Dan bir ateşli silah uzmanıdır.

ateşli silah kullanmak
(Hukuk) use of firearms
ateşli silah taşımak
(Hukuk) carrying firearms
التركية - التركية
Patlayıcı madde aracı ile mermi atan top, tüfek gibi silâh