at which place; where

listen to the pronunciation of at which place; where
الإنجليزية - التركية

تعريف at which place; where في الإنجليزية التركية القاموس.

whereas
oysa; iken, -ken: She loves his novels, whereas her husband loathes them. Kendisi onun romanlarını seviyor, oysa kocası onlardan
whereas
(bağlaç) oysa, halbuki, mademki
whereas
mademki/oysa
whereas
oysaki
whereas
halbuki

Tavuk eti beyazdır, halbuki bir öküzünkü kırmızıdır. - Chicken meat is white, whereas that of an ox is red.

whereas
madem ki
whereas
-ken
whereas
-diği için
whereas
iken

Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir. - His handwriting slants forwards, whereas hers slants backwards.

whereas
oysa

Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler. - Animals in captivity live long, sheltered lives, whereas in the wild they are in constant danger of being eaten alive.

Bir süpermarkette yarı zamanlı çalışırken, oysa diğerleri değilken bazı müşterileri çok kibar buldum. - Working part-time at a supermarket, I found that some customers were polite whereas others weren't.

whereas
-diğine göre
whereas
mademki
whereas
bağ
whereas
şartlara göre
whereas
dayanarak
whereas
(Avrupa Birliği) dığından
الإنجليزية - الإنجليزية
whereas
at which place; where
المفضلات