at which place; where

listen to the pronunciation of at which place; where
الإنجليزية - التركية

تعريف at which place; where في الإنجليزية التركية القاموس.

whereas
oysa; iken, -ken: She loves his novels, whereas her husband loathes them. Kendisi onun romanlarını seviyor, oysa kocası onlardan
whereas
(bağlaç) oysa, halbuki, mademki
whereas
mademki/oysa
whereas
oysaki
whereas
halbuki

Tavuk eti beyazdır, halbuki bir öküzünkü kırmızıdır. - Chicken meat is white, whereas that of an ox is red.

whereas
madem ki
whereas
-ken
whereas
-diği için
whereas
iken

Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir. - His handwriting slants forwards, whereas hers slants backwards.

whereas
oysa

Tehlike bilmediğimiz şeyden gelmez, fakat oysa doğru değilken doğru olduğuna inandığımız şeyden gelir. - Danger doesn't come from what we don't know, but from what we believe to be true whereas it isn't.

Ben fakirim, oysa erkek kardeşlerim çok zengin. - I am poor, whereas my brothers are very rich.

whereas
-diğine göre
whereas
mademki
whereas
bağ
whereas
şartlara göre
whereas
dayanarak
whereas
(Avrupa Birliği) dığından
الإنجليزية - الإنجليزية
whereas
at which place; where
المفضلات