at the present time

listen to the pronunciation of at the present time
الإنجليزية - التركية
şimdi
şu anda
su anda
zamanımızda
günümüzde
halihazırda
currently
geçerli/güncel olarak
at the time
o zaman

Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi. - Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time.

Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor. - Tom claims he was drunk at the time.

currently
bu günlerde
currently
halihazırda
currently
şu andaki
currently
bugünlerde

Bugünlerde, müşteri hizmetlerinde deneyimi olan kişiler arıyoruz. - We are currently looking for individuals who have experience in customer service.

currently
şu anki
currently
halen

Tom halen üniversiteye devam ediyor. - Tom is currently attending college.

Halen onu yapmayı planlamıyorum. - I'm not currently planning on doing that.

currently
devamlı olarak
currently
şu tapta
now
şu tapta
at the present times
şimdiki zaman
at the time
(Bahsi geçen) o zaman(lar)da
at the time
tam

Ben o zaman Tom'la birlikte tam oradaydım. - I was right there with Tom at the time.

currently
şu anda

Tom şu anda Boston'daki üniversiteye gidiyor. - Tom currently goes to college in Boston.

Tom şu anda babasının şirketi için çalışıyor. - Tom currently works for his father's company.

now
zaman zaman

Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım. - I meet him at school now and then.

Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım. - I fall asleep in the class every now and then.

now
öylenow this
now
(isim) şimdi, şu an
now
now that bazen biri bazen öteki
the present time
halihazır
الإنجليزية - الإنجليزية
currently
now

Now I am six.

nowadays

What men of spirit, nowadays, Come to give sober judgment of new plays?.

the present time
{n} now
at the time
at the time when, back then
at the present time

    الواصلة

    at the pres·ent time

    التركية النطق

    ät dhi prizent taym

    النطق

    /ˈat ᴛʜē prēˈzent ˈtīm/ /ˈæt ðiː priːˈzɛnt ˈtaɪm/

    فيديوهات

    ...  So at the present time, the United States is suffering from a massive case of nuclear ...
المفضلات