at that time (referring to a time specified, either past or future)

listen to the pronunciation of at that time (referring to a time specified, either past or future)
الإنجليزية - التركية

تعريف at that time (referring to a time specified, either past or future) في الإنجليزية التركية القاموس.

then
o zaman

O zaman onu görmediğine inanmıyorum. - I cannot believe you did not see him then.

O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu. - Since then, a great deal of change has occurred in Japan.

then
(ondan) sonra
then
o durumda
then
daha sonra

Öyleyse daha sonra tekrar geleceğim. - Then I'll come again later.

İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır. - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.

then
o süre içinde
then
madem öyle
then
o zamanki
then
o zamanlar

O zamanlar sanat zirvedeydi. - Art was then at its best.

O zamanlar, tüm hesaplamalar elle yapıldı. - Back then, all the calculations were done by hand.

then
sonra

Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu. - But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.

Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt. - If you see a mistake, then please correct it.

then
öyleyse

İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır. - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.

Tanrı dünyamızda yoksa, öyleyse Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım. - If God doesn't exist in our world, then I will create God with my own hands.

then
(zarf) o zaman, ondan sonra, o halde, öyleyse, zira, demek
then
derhal
then
o zaman vaki olan
then
ondan sonra
then
o halde

Oraya gitmek istemiyorsanız, o halde biz de oraya gitmeyiz. - If you don't want to go there, then we won't go there.

Bunu istemiyorlarsa, o halde ne istiyorlar? - If they don't want this, then what do they want?

then
(sıfat) o zamanki, o zamanlarki
then
demek

Eğer beni bu şekilde tanımıyor idiysen, kısaca beni tanımamışsın demektir. - If you didn't know me that way then you simply didn't know me.

Ancak o zaman onun ne demek istediğini anladım. - Only then did I realize what he meant.

الإنجليزية - الإنجليزية
then
at that time (referring to a time specified, either past or future)
المفضلات