Tom her gece aynı zamanda yatmaya gider.
- Tom goes to bed at the same time every night.
Hepiniz aynı zamanda konuşmayın.
- Don't all speak at the same time.
Aynı anda ikisini de yapabilir.
- He can do both at the same time.
Onlar aynı anda Paris'e vardılar.
- They arrived in Paris at the same time.
Gençlerin sık yaptığı bir hata da; zorluklarını hafife alıp, kendi yeteneklerini de gözlerinde büyütürek aynı anda birçok dili birden öğrenmeye başlamaları.
- A mistake young people often make is to start learning too many languages at the same time, as they underestimate the difficulties and overestimate their own ability to learn them.
Aynı anda birden çok dil öğrenmeyi tercih ediyorum.
- I prefer learning multiple languages at the same time.
... So at the same time that my tax plan has already lowered taxes for 98 percent of families, ...
... growth at the same time that we have high fertility, high mortality because we had even ...