Bir kaza her zaman olabilir.
- An accident may happen at any time.
Bir deprem her zaman olabilir.
- An earthquake can happen at any time.
O her an meydana gelebilir.
- That could happen at any time.
Her an yağmur yağabilir.
- It may rain at any time.
Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
- The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.
Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
- Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
Beni her zaman arayabilirsin.
- You can call me any time.
Lütfen her zaman beni görmeye gelebilirsin.
- Please come and see me any time.
İstediğin herhangi bir zaman arabamı ödünç alabilirsin.
- You may borrow my car anytime you want to.
Herhangi bir zamanda başlayabilirsiniz.
- You can start anytime.
O gelmiş geçmiş en tehlikeli adam.
- He's the most dangerous man who ever lived.
O gelmiş geçmiş en cesur askerdir.
- He is the bravest soldier that ever lived.
Tom'un niçin Mary ile herhangi bir zamanda evlenmek istediğini merak ediyorum.
- I wonder why Tom ever wanted to marry Mary.
Herhangi bir zamanda Japonya'ya gelirsen, beni görmeye gel.
- If you are ever in Japan, come and see me.
Tokyo Kulesi'ni hiç gördün mü?
- Have you ever seen Tokyo Tower?
Hiç Kanada'ya gittin mi?
- Have you ever been to Canada?
Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer.
- I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi.
- Not every student went there yesterday.
Tom her ne zaman isterse gidebilir.
- Tom may leave anytime he wants to.
Bana her zaman bir şey sor.
- Ask me anything anytime.
İstediğin zaman buraya her zaman geri gelebilirsin.
- You can always come back here anytime you want.
He's back and better than ever.
... so we put more border patrol on the ' any time in history and the flow of undocumented ...
... MR. ROMNEY: Well, Jim, our seniors depend on these programs. And I know any time we ...