Beni her zaman arayabilirsin.
- You can call me at any time.
Her zaman gidebilirsin.
- You can leave at any time.
Her an yağmur yağabilir.
- It may rain at any time.
Ağaç çürük ve taş ölü, ve her an düşebilir.
- The tree is rotten and stone dead, and could fall at any time.
Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci.
- I think Beethoven is the greatest composer who ever lived.
Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
- The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.
Beni her zaman arayabilirsin.
- You can call me any time.
Lütfen her zaman beni görmeye gelebilirsin.
- Please come and see me any time.
Herhangi bir zamanda başlayabilirsiniz.
- You can start anytime.
Yakında herhangi bir zamanda evlenmeyeceğim.
- I'm not going to get married anytime soon.
Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi?
- Who was the greatest philosopher that ever lived?
Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu?
- How does it feel to be the best band ever?
Tom'un niçin Mary ile herhangi bir zamanda evlenmek istediğini merak ediyorum.
- I wonder why Tom ever wanted to marry Mary.
Herhangi bir zamanda Japonya'ya gelirsen, beni görmeye gel.
- If you are ever in Japan, come and see me.
Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Hepinize teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim.
- Thank you, everybody. Thank you so much.
Çok param vardı ama hepsini harcadım.
- I had a lot of money, but spent everything.
Tom her ne zaman isterse gidebilir.
- Tom may leave anytime he wants to.
Her zaman tekrar gelebilirsin.
- You're welcome back anytime.
Size yardım etmekten her zaman mutlu olacağım.
- I will be glad to help you anytime.
He's back and better than ever.
... can have it any time, anywhere, on the move. ...
... ERIC SCHMIDT: Have you spent any time in government? ...