at all times, anytime, always

listen to the pronunciation of at all times, anytime, always
الإنجليزية - التركية

تعريف at all times, anytime, always في الإنجليزية التركية القاموس.

forever
ilelebet
forever
ebediyen

Seni ebediyen seveceğim. - I'll love you forever.

Ebediyen yaşamak istiyorum. - I want to live forever.

forever
sonsuza kadar

O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü. - He had returned to England forever.

Seni sonsuza kadar seveceğim. - I will love you forever.

forever
daima

Biz daima en iyi arkadaşlar olacağız. - We will be best friends forever.

Tom daima kilitlenmeli. - Tom should be locked up forever.

forever
sürgit
forever
durmamacasına
forever
hep

Hep bugünün gelmesini bekledim. - I've waited forever for this day to come.

forever
kıyamete kadar
forever
ilanihaye
forever
devamlı
forever
durmadan
forever
sonsuza dek

O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti. - He left Africa forever.

Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin. - You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.

forever
forevermore ebediyen
forever
mütemadiyen
الإنجليزية - الإنجليزية
forever

You'll have a home here forever, my son!.