at a distance in time or space

listen to the pronunciation of at a distance in time or space
الإنجليزية - التركية

تعريف at a distance in time or space في الإنجليزية التركية القاموس.

away
uzakta

O uzakta tatilde olamaz. - She can't be away on holiday.

Bütün yolu sadece onun evden uzakta olduğunu anlamak için yürüdüm. - I went all the way to see her only to find her away from home.

away
başka yere gitmişolmak
away
deplasman maçı
away
(zarf) uzakta, uzağa, uzak, durmadan, yok, bir yana, devamlı
away
{s} rakip sahada
away
devamlı
away
kapılmak
away
yok

Tom o yokken Mary'nin onun eviyle ilgileneceğine güvenemiyor. - Tom can't trust Mary to look after his house while he's away.

Derhal yatmaya gitsen iyi olur, yoksa soğuk algınlığın daha da kötüleşir. - You had better go to bed right away, or your cold will get worse.

away
bir tarafa
away
bir yere

Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var. - Tom has some money stashed away.

Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun? - Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?

away
buradan

Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak. - Please go away and stop annoying me.

Buradan birkaç sokak ileride oturuyor. - She lives a few blocks away from here.

away
-dan
away
deplasmanda oynanan
away
durmadan

Tüm öğleden sonra durmadan uyudum. - I slept the whole afternoon away.

away
-den
away
başka yönde
at a distance
uzakta, uzak bir yerde
at a distance
uzakta

Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu. - Seen at a distance, the rock looked like a human face.

Bu resimler uzakta daha iyi görünüyor. - These pictures look better at a distance.

at a distance
belli bir mesafede

Onu belli bir mesafede tutmak istiyor. - She wants to keep him at a distance.

away
buradan, şuradan, oradan: Go away! Git buradan!
away
kesip atmak
away
carry away alıp götürmek
الإنجليزية - الإنجليزية
away

While De Anza was exploring the Bay of San Francisco, seeking a site for the presidio, the American colonists on the eastern seaboard, three thousand miles away, were celebrating the signing of the Declaration of Independence.

at a distance
faraway, not nearby
at a distance in time or space

    الواصلة

    at a dis·tance in time or space

    التركية النطق

    ät ı dîstıns în taym ır speys

    النطق

    /ˈat ə ˈdəstəns ən ˈtīm ər ˈspās/ /ˈæt ə ˈdɪstəns ɪn ˈtaɪm ɜr ˈspeɪs/
المفضلات