التركية - الإنجليزية
تعريف astarla في التركية الإنجليزية القاموس.
- {f} undercoating
- reline
- astar
- lining
- astarlamak
- line
- astar
- (İnşaat) coat
The coat is lined with fur.
-Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- astar
- priming
- astar
- (Otomotiv) binder
- astar
- (İnşaat) plaster
- astar
- priming coat
- astar
- primers
- astar
- (İnşaat) engobe
- astarlamak
- (Otomotiv) prime
- astar
- back gray
- astar
- back cloth
- astar
- underskirt
- astar
- coating
- astar
- ground coat
- astar
- undercoating
- astar
- undercoat
- astar
- priming coat, undercoat
- astar
- (Terzi) lining
- astar
- caulking
- astar
- primer, priming, undercoater, undercoating, undercoat
- astar
- lining; (boya) undercoat, priming
- astar
- coating on an inside surface
- astar
- foundation
- astar
- filler
- astar
- inlier
- astar
- {i} liner
- astar
- (Tekstil) facing
- astarlamak
- coat
- astarlamak
- to prime, undercoat
- astarlamak
- (Terzi) to line (a garment)
- astarlamak
- apply an undercoat
- astarlamak
- back
- astarlamak
- to line; to prime
- astarlamak
- {f} face
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف astarla في التركية التركية القاموس.
- ASTAR
- (Osmanlı Dönemi) (Satr. C.) Yazı satırları
- Astar
- (Osmanlı Dönemi) BITANE
- astar
- Giyecek, perde, çanta, ayakkabı gibi şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat
- astar
- Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb
- astar
- Kadınların düğünden bir hafta önce toplanarak gelin çeyizini sergiledikleri merasim
- astar
- Sıva veya boyadan önce vurulan kat: "Siz hiç eski tahtalara yağlı boya yaptınız mı? / Bütün iş ilk çekilen boyadadır astarda."- B. Necatigil
- astar
- Sıva veya boyadan önce vurulan kat
- astarlamak
- Bir giysinin iç kısmını gizlemek, korumak, süslemek amacı ile ince kumaş geçirme işlemi
- astarlamak
- Boyacılıkta, astar vurmak, astar sürmek
- astarlamak
- Astar geçirmek