Tom atamayı kabul etti.
- Tom accepted the assignment.
Onlar onun atama için doğru olmadığını düşünüyor.
- They think he's not right for the assignment.
Sana görev verebilir miyim?
- Can I give you the assignment?
Ben bir görev için yurt dışındaydım.
- I was abroad on an assignment.
Ödevlerini Pazartesiye kadar teslim edeceksin.
- You are to hand in your assignments by Monday.
Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın.
- Work on the assignment in small groups.
Bugün yapacak çok işim var.
- I have a lot of assignments to do today.
Ödevle ilgili kafasında soru işareti olan?
- Any doubts with the assignment?
Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.
- Tom asked Mary to help John with his homework assignment.
Tom ev ödevinin ne olduğunu bilmiyor.
- Tom doesn't know what the homework assignment is.
O iş için daha çok erkek atamak zorunda kaldım.
- I have to assign more men to that work.
O, beni yeni bir işe atadı.
- He assigned me a new job.
Tom işe kimi atayacağına karar veremedi.
- Tom couldn't decide who to assign the job to.
Bana küçük bir oda tahsis ettiler.
- They have assigned me a small room.
Tom işi Mary'ye tahsis etti.
- Tom assigned the job to Mary.