تعريف assign في الإنجليزية التركية القاموس.
- {f} atamak
O iş için daha çok erkek atamak zorunda kaldım.
- I have to assign more men to that work.
- tahsis etmek
- devretmek
- {f} (birine) (belirli bir) görev vermek: I assigned you to
- atfetmek
- havale etmek
- pay olarak vermek
- değer vermek
- hamletmek
- ferağ etmek
- devrolunmak
- (Ticaret) maaş bağlamak
- iş vermek
- (Bilgisayar) ata
Tom atamayı kabul etti.
- Tom accepted the assignment.
O, beni yeni bir işe atadı.
- He assigned me a new job.
- tahsis et
Tom işi Mary'ye tahsis etti.
- Tom assigned the job to Mary.
Okumak için bana üç kitap tahsis etti.
- He assigned me three books to read.
- bir işe koymak
- belirlemek
- saptamak
- ayırmak
- görev vermek
- vermek
- aylrmak tahsis etmek
- devralan kimse
- feragat edilmesi mümkün
- {f} göreve seçmek
- (Askeri) ATAMAK: Personeli, esasen ve/veya nispeten daimi olan belirli görevlere veya hizmetlere vermek. Ayrıca bakınız: "attack"
- {f} tayin etmek, kararlaştırmak
- (Avrupa Birliği) ayırma, tahsis/tayin etme, devretme
- ata/ver
- kararlaştırmak
- atfetmek hamletmek
- {f} atamak, tayin etmek
- {f} bağlamak
- göreve getirmek
- tahsisi mümkün
- devretmek assignable tayini mümkun
- (Mukavele) atamak, tayin etmek; ayırmak, tahsis etmek
- (Ticaret) devretme
- seçmek
- (Politika, Siyaset) terk etmek
- temlik etmek
- (Ticaret) temlik etme
- (Politika, Siyaset) ciro etmek (senet)
- assignment
- {i} atama
Onlar onun atama için doğru olmadığını düşünüyor.
- They think he's not right for the assignment.
Tom atamayı kabul etti.
- Tom accepted the assignment.
- assignment
- ödev
Ödevlerini Pazartesiye kadar teslim edeceksin.
- You are to hand in your assignments by Monday.
Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.
- Tom asked Mary to help John with his homework assignment.
- assignment
- görevlendirme
- assignment
- görev
Görev benim için çok fazlaydı.
- The assignment was too much for me.
Sana görev verebilir miyim?
- Can I give you the assignment?
- assign to
- görevlendirmek
- assign a level
- (Bilgisayar) düzey ata
- assign a number
- (Bilgisayar) sayı ata
- assign and transfer
- (Kanun) devir ve temlik etmek
- assign macro
- (Bilgisayar) makro ata
- assign numbers
- (Bilgisayar) numaraları ata
- assign tasks to the commission
- (Politika, Siyaset) komisyonu görevlendirmek
- assign to
- (Bilgisayar) ata
- assign a date
- bir tarih kararlaştır
- assign a grade
- bir not ver
- assign to a lower position
- daha alt göreve ata
- assign to categories
- kategorilere ayır
- assign a seat
- yer/koltuk tahsis etmek
- assign to
- görevlendir
- assign (someone) to
- atama yapmak
- assign NNX routing
- (Askeri) NNX ulaştırma planının belirlenmesi
- assign NNXX routing
- (Askeri) NNXX ulaştırma planının belirlenmesi
- assign NYX routing
- (Askeri) NYX ulaştırma planının belirlenmesi
- assign XXX routing
- (Askeri) XXX ulaştırma planının belirlenmesi
- assign a date
- bir tarih kararlaştırmak
- assign a grade
- bir not vermek
- assign a land to
- arazi tahsis etmek
- assign a level
- (outline) düzey ata (ana hatlar)
- assign a meaning
- anlam yüklemek
- assign and display switch initialization
- (Askeri) anahtar başlatma tahsisi ve görüntülemesi
- assign call inhibit
- (Askeri) çağrı engeli tahsisi
- assign commercial network
- (Askeri) ticari ağ tahsisi
- assign essential user bypass
- (Askeri) zaruri kullanıcı baypası tahsisi
- assign fixed directory
- (Askeri) sabit dizin tahsisi
- assign key to style
- Biçeme Tuş Ata
- assign key to style
- (Bilgisayar) biçime tuş ata
- assign macro name
- Makro Adı Ata
- assign new text to a bookmark
- (Bilgisayar) bir yer imine yeni metin ata
- assign personnel
- personel atamak
- assign primary zone routing
- (Askeri) esas bölge ulaştırma planının tahsisi
- assign secondary traffic channels
- (Askeri) tali trafik kanalı tahsisi
- assign some land to
- arazi tahsis etmek
- assign someone responsibility
- birine sorumluluk vermek
- assign terminal type
- (Askeri) terminal tipi tahsisi
- assign thresholds
- (Askeri) asgariler tahsisi
- assign to a lower position
- daha alt göreve atamak
- assign to key
- Tuşa Ata
- assign to keyboard
- (Bilgisayar) klavyeye ata
- assign to menu
- Menüye Ata
- assign to tool
- (Bilgisayar) araca ata
- assign variable location
- (Askeri) değişken yer tahsisi
- assign voice call
- (Bilgisayar) sesli çagrı ata
- assign zone restriction lists
- (Askeri) bölge tahdit listesi tahsisi B
- assignment
- iş
İşlerimi bitiremedim.
- I couldn't finish my assignments.
Bugün yapacak çok işim var.
- I have a lot of assignments to do today.
- assignment
- (Bilgisayar,Teknik) değer verme
- assigned
- tahsis edilmiş
- assignment
- davanın görulmesi için gün tayin edilmesi
- assigned
- atanmış
Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
- The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
- assignment
- okul ödevi
- assignment
- müflisin malınl bir vekile emaneten teslim ve havale
- assignment
- (Mukavele) devir, hakların devri; görev
- assignment
- evde hazırlanacak ders assignme
- assignment
- tayin etme
- assign to
- (Bilgisayar) atama yeri
- assigned
- ayrılmış
- assigned
- (Bilgisayar) atandığı yere göre
- assigned
- tahsis etmek
- assigned
- tahsis edilen
- assigning
- atama
- assigning
- (Kanun) devreden
- assignment
- (Ticaret) saptama
- assignment
- atanma
- assignment
- (Ticaret) ferağ
- assignment
- (Ticaret) vazife
- assignment
- (Sigorta) poliçe devri
- assignment
- görev alma
- assignment
- (Ticaret) seçme
- assignment
- havale
- assignment
- tahsis işlemi
- assignment
- (Ticaret) devir ve temlik
- assignor
- (Kanun,Ticaret) temlik eden
- assignable
- devredilebilir
- assignable
- ayrılabilir
- assignable
- atanabilir
- assigned
- {f} tahsis et
Okumak için bana üç kitap tahsis etti.
- He assigned me three books to read.
Bana küçük bir oda tahsis ettiler.
- They have assigned me a small room.
- assignment
- tahsis etme
- assignor
- ilgili
- assigned
- kararlaştırma
- assigning
- ayırmak
- assigns
- atamanın
- place guards, assign guards
- yer korumalar, korumalar atamak
- Air Force Reserve; assign frequency for network reporting
- (Askeri) Hava Kuvvetleri İhtiyat Kuvveti; ağ raporlaması için frekans tahsisi
- Allied administrative publication; assign alternate parent
- (Askeri) Müttefik idari yayınlar; yedek ana birlik tahsisi
- active duty for training; assign digital transmission group; automatic digital t
- (Askeri) eğitim için aktif görev; sayısal gönderme grubu tahsisi; otomatik sayısal test aracı
- advanced trauma management; air target material; assign traffic metering
- (Askeri) geliştirlimiş travma yönetimi; hava hedef malzemeleri; trafik ölçüm tahsisi
- aerial port commander; armored personnel carrier; assign preprogrammed conferenc
- (Askeri) hava limanı komutanı; Zırhlı Personel Taşıyıcı; önceden programlanmış konferans listesi tahsisi
- air defense emergency; assign digit editing
- (Askeri) hava savunma acil durum; rakam düzeltme tahsisi; tümen istihkamcı yardımcısı
- air traffic service; assign terminal service
- (Askeri) hava trafik hizmeti; terminal hizmeti tahsisi
- air transportable hospital; assign thresholds
- (Askeri) havadan taşınabilir hastane; asgariler tahsisi
- allowable supply list; archipelagic sea lane; assign switch locator (SL) routing
- (Askeri) izin verilen ikmal listesi; takım adalar deniz şeridi; anahtar yer bulma yönlendirmesi tahsisi; Kara Kuvvetleri yetki verilmiş stok listesi (kadro stok listesi)
- alternate recovery base; assign receive bypass lists
- (Askeri) yedek kurtarma üssü; baypas listesi alım tahsisi
- amphibious task group; assign trunk group cluster
- (Askeri) amfibi görev grubu
- antiaircraft artillery; arrival and assembly area; assign alternate area
- (Askeri) uçaksavar topçusu, varış ve toplanma bölgesi, yedek bölge tahsisi
- appoint, assign and remove
- (Kanun) tevkil, teşrik ve azle
- armistice demarcation line; assign XX (SL) routing
- (Askeri) mütareke hudut tayin hattı; XX (SL) ulaştırma planının belirlenmesi
- assignability
- (Ticaret) temlik edilebilme
- assignable
- {s} yüklenebilir
- assignable
- atanabilir/verilebilir
- assignable
- {s} verilebilir
- assignable
- {s} atfedilebilir
- assignment
- {i} kararlaştırma
- assignment
- {i} devir
- assignment
- feragat etme
- assignment
- (Askeri) VAZİFE, İŞ: Bir şahıs veya birliğe verilen görev
- assignment
- {i} feragat senedi
- assignment
- {i} tayin
- assignment
- {i} ev ödevi
Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.
- Tom asked Mary to help John with his homework assignment.
Chris o zor ev ödevinden çok güzel bir derece aldı.
- Chris got a very nice grade on that difficult homework assignment.
- assignment
- {i} ayırma
- assignment
- {i} havale senedi
- assignment
- {i} devretme
- assignment
- tayin edilen şey
- assignment
- temlik
- assignment
- {i} belirleme
- assignment
- (n) atama
- assignment
- {i} tahsis
- assignor
- (isim) devreden
- assignor
- {i} devreden