Çeşitli yönleri incelemeliyiz.
- We must examine the various aspects.
Çeşitli yönleriyle Yunan kültürünü inceledik.
- We studied Greek culture from various aspects.
Diğer bakış açıları var.
- There are other aspects.
Bu, bilimsel açıdan son derece sağlam.
- This is quite sound from a scientific aspect.
Araç durumu Rus dilinin en zarif yönlerinden biridir.
- The instrumental case is one of the most graceful aspects of the Russian language.
Diğer bakış açıları var.
- There are other aspects.
Hayal hayatlarımızın her yönünü etkilemektedir.
- Imagination affects every aspect of our lives.
Biz sorunun her yönünü göz önünde bulundurmalıyız.
- We must consider every aspect of the problem.
Diğer bakış açıları var.
- There are other aspects.
It is Stephen Gardiner, black and scowling, his aspect in no way improved by his trip to Rome.
... So that's just one aspect of where search is going, a ...
... So even that unique aspect of what TV could do is something ...