I don't dissolve them in acid.
- Onları asidin içinde eritmem.
She needed 10.5 liters of nitric acid for the experiment.
- 10.5 litre nitrik aside deney için ihtiyacı vardı.
A compound that easily accepts an electron pair is an acid according to the definition of Lewis.
Unusual circumstances aside.
Move aside, please, so that these people can come through.
Onun itirazlarını bir tarafa bıraktılar.
- They set aside her objections.
O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
- She set it aside for future use.
Adam onu bir kenara itti.
- The man shoved her aside.
Bu kadar önemli bir ayrıntıyı kenara koyma.
- Don't put aside such an important detail.
O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
- She set it aside for future use.
Tom kitabı bir kenara koydu ve yukarı baktı.
- Tom laid the book aside and looked up.
Şaka bir yana, işe yarayabilir.
- All kidding aside, it may work.
Bunu benim için bir yana koy.
- Lay this aside for me.
Bunu benim için bir yana koy.
- Lay this aside for me.
Şaka bir yana, işe yarayabilir.
- All kidding aside, it may work.