as much as spoon can hold at once

listen to the pronunciation of as much as spoon can hold at once
الإنجليزية - التركية

تعريف as much as spoon can hold at once في الإنجليزية التركية القاموس.

as much as
olduğu kadar

Çin'e gidersem, bu mümkün olduğu kadar çok Çince konuşmak amacıyla olurdu. - If I go to China, it would be for the purpose of speaking Chinese as much as possible.

Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk. - We learned as much as possible about their culture before visiting them.

as much as
olabildiği kadar
as much as
aynı miktarda
as much as
kadar

Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı. - The news surprised him as much as it did me.

Ben elimden geldiği kadar yardımcı olacağım. - I will help as much as I can.

as much as
kadar çok

Tom beni otuz dolara istediğin kadar çok yiyebileceğin bir restorana götürdü. - Tom took me to a restaurant where you can eat as much as you want for thirty dollars.

Mary'nin onu sevdiği kadar çok Tom Mary'yi sevmiyordu. - Tom didn't love Mary as much as she loved him.

spoonful
kaşık dolu

Tom bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yedi. - Tom ate a spoonful of peanut butter.

Tom kavanozdan bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yemekten hoşlanıyor. - Tom likes to eat spoonfuls of peanut butter right out of the jar.

as much as
aynı
as much as
bile
spoonful
{i} kaşık dolusu

Ben her zaman çayıma bir kaşık dolusu bal eklerim. - I always add a spoonful of honey to my tea.

Tom bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yedi. - Tom ate a spoonful of peanut butter.

spoonful
(isim) kaşık dolusu
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} spoonful
as much as
to the same extent; up to the desired amount
as much as spoon can hold at once

    الواصلة

    as much as spoon Can hold at once

    التركية النطق

    äz mʌç äz spun kın hōld ät wʌns

    النطق

    /ˈaz ˈməʧ ˈaz ˈspo͞on kən ˈhōld ˈat ˈwəns/ /ˈæz ˈmʌʧ ˈæz ˈspuːn kən ˈhoʊld ˈæt ˈwʌns/
المفضلات