Sonuç olarak, o teknik olarak doğru bir şey alır ama esasen o bir taklittir.
- As a result, he gets something which technically is correct, but in its essence is just a mockery.
Sürücü trafik kurallarını çiğnedi, sonuç olarak da cezalandırıldı.
- The driver violated the traffic rules; as a result, he was fined.
Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü.
- As a result of a traffic accident, several persons were killed.
Kaza sonucu olarak birçok yolcu öldü.
- As a result of the accident, several passengers were killed.
Bunun üzerine baklayı ağzından çıkardı.
- Thereupon he let the cat out of the bag.