The earth is just a sphere suspended in space.
- Dünya sadece uzayda asılı duran bir küredir.
Tom was the one who gave me the painting that's hanging above my fireplace.
- Şöminemin üstünde asılı duran tabloyu bana veren kişi Tom'du.
Many paintings hang in the shop.
- Dükkânda birçok resim asılıdır.
A crystal chandelier was hanging over the table.
- Bir kristal avize masanın üzerinde asılıydı.
Tom enjoyed looking at the paintings hanging on Mary's wall.
- Tom Mary'nin duvarında asılı resimlere bakmaktan hoşlandı.
The picture is hung upside down.
- Resim baş aşağı asılı.
A lot of pictures are hung in the meeting room.
- Toplantı odasının duvarında birçok resim asılı.