Bir sanatçı gözüyle,bu değerlidir, duyarım.
- To the eye of an artist, this is valuable, I hear.
Onun yetenekli bir sanatçı olduğundan şüphe etmeye yer yok.
- There is no room to doubt that he is a gifted artist.
Tom iyi bir polis ressamı olan birini tanıdığını söylüyor.
- Tom says he knows someone who's a good sketch artist.
Andy Warhol çok tanınmış bir Amerikalı ressamdı.
- Andy Warhol was a very famous American artist.
Bahçenin sanatsal güzelliği gerçekten şaşırtıcı.
- The artistic beauty of the garden is truly amazing.
Kesinlikle sanatsal becerilerim yok.
- I have absolutely no artistic skills.
Tom çok artistik değil.
- Tom isn't very artistic.
Tom oldukça artistik.
- Tom is quite artistic.
Sanırım Tom sanatçı ruhlu.
- I think Tom is artistic.
Sanatçı ruhlu bir ailede yetişti.
- He was raised in an artistic family.
Nature, to shew that nothing is savage in whatsoever she produceth, causeth oftentimes, even in rudest and most unarted nations, productions of spirits to arise, that confront and wrestle with the most artist productions.