Sanat öğrenimi yapmak iyi bir zevk gerektirir.
- It requires a good taste to study art.
Okulda güzel sanatlar okuyor.
- She is studying fine art at school.
Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır.
- Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice.
Bu Rembrandt tablo bir sanat eseridir.
- This Rembrandt painting is a work of art.
Bir Japon iş adamı 200 milyon yene bir sanat eseri satın aldı.
- A Japanese businessman bought the artwork for 200 million yen.
Sekiz yaşındayken bir resim okuluna kaydoldum.
- I enrolled in an art school when I was eight.
Sanatçı her zaman yalnız resim yapmıştır.
- The artist always painted alone.
Sanatçı olmak için bir güzel sanatlar okulunda okumak zorunda değilsiniz.
- You don't have to study at a school of fine arts to become an artist.
Okulda güzel sanatlar okuyor.
- She is studying fine art at school.
Bu eski resmi benim için onarabilecek bir ressam biliyor musun?
- Do you know an artist who can restore this old picture for me?
Tom Mary'e, eski bir gazete makalesi gösterdi.
- Tom showed Mary an old newspaper article.
Sihirbazlık, batıl itikadı paraya çevirme sanatıdır.
- Magic is the art of changing superstition into money.
John büyük bir sanatçı oldu.
- John grew up to be a great artist.
Müzik ve sanat, yaşam zevkine çok büyük ölçüde katkıda bulunabilirler.
- Music and art can greatly contribute to the enjoyment of life.
Beyninizin sol tarafını çok kullanıyorsunuz. Daha sanatsal olabilmek için beyninizin sağ tarafını kullanmaya çalışın.
- You live in your left brain too much. Try to use your right brain to be more artistic.
Babam sanatsallıktan uzaktır.
- My father is far from artistic.
Kesinlikle sanatsal becerilerim yok.
- I have absolutely no artistic skills.
A physician was immediately sent for; but on the first moment of beholding the corpse, he declared that Elvira's recovery was beyond the power of art.
There is a debate as to whether graffiti is art or vandalism.
The auction ends Monday.
- Açık artırma pazartesi sona eriyor.
The small car boom is ending.
- Küçük araba artışı sona eriyor.
The Great Depression triggered a great surge in crime.
- Büyük Buhran, suçta büyük bir artışa neden oldu.
Food prices have surged.
- Gıda fiyatları arttı.
The company's profits soared.
- Şirketin kazancı arttı.
Travel agencies' profits soared.
- Seyahat acentalarının gelirleri arttı.
This town is increasing in population.
- Bu kasabanın nüfusu artıyor.
The number of Japanese going overseas has been increasing year by year.
- Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.