Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
- The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.
İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.
- Trade friction might arise between the two nations at any moment.
Korku, kötülük beklentisinden kaynaklanan acıdır.
- Fear is pain arising from the anticipation of evil.
Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.
- The accident arose from a simple mistake.
Aniden bir sorun ortaya çıktı.
- A problem immediately arose.
Bazı beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.
- Some unexpected difficulties have arisen.
Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
- The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.
Sonra gerekli makineyi nereden alacağımız sorunu ortaya çıktı.
- Then arose the question of where we were to get the necessary machinery.
Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
- Confusion arose from the accident.
Because Plato allowed them to co-exist, the meaning and connotations of the one overlap those of the other, and ambiguities arise.
... ln Africa, Great Pyramids arise on the banks of the Nile. ...
... better and better mental steroids are developed, some of the same issues that arise with respect ...