Bir karenin dört kenarı vardır.
- A square has four sides.
Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar.
- Tom and Mary carried the injured man to the side of the road.
Yan tarafımda bir ağrı var.
- I've got a pain in my side.
Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.
- The umpire sits in a high chair at the side of the court.
Hayata her zaman olumlu yönden bak.
- Always look on the bright side of life.
Çıkış seyahat yönünün sağ tarafında.
- The exit is on the right side of the direction of travel.