Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Ben üç parça mobilya satın aldım.
- I bought three pieces of furniture.
O mektubu okuduktan sonra, onu parçalara ayırdı.
- After she had read the letter, she tore it to pieces.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
O bir fabrikada çalışıyor.
- He works in a factory.
Tom büyük bir fabrika için çalışıyor.
- Tom works for a large factory.
Onun en son çalışmaları geçici sergide.
- His latest works are on temporary display.
Picasso'nun çalışmalarını severim.
- I like the works of Picasso.
Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir.
- This book is one of the poet's best works.
Tom'un eserlerde çok sayıda projesi var.
- Tom has a lot of projects in the works.
Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta.
- The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.
O bir sıhhi tesisat şirketi için çalışıyor.
- He works for a plumbing company.
Dan treni bir bakım atölyesine sürdü.
- Dan drove the train to a maintenance workshop.
Ben atölyede çalışıyorum.
- I am working at the workshop.
Birisi işleri baltaladı.
- Someone's put a spanner in the works.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
- The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
Tom evinin yakınındaki bir spor salonunda egzersiz yapıyor.
- Tom works out in a gym near his house.
Atölyesinde bir tablo yapıyor.
- He's making a table in his workshop.