İşe arabayla giderim.
- Ich fahre mit dem Auto zur Arbeit.
Annem zor işe alışık değildir.
- Meine Mutter ist schwere Arbeit nicht gewohnt.
İşinizden memnun musunuz?
- Sind Sie mit Ihrer Arbeit zufrieden?
Yorgun olmasına rağmen, işi bitirmeye çalıştı.
- Obwohl sie müde war, versuchte sie, die Arbeit zu Ende zu bringen.
Tom işini seviyor mu?
- Gefällt Tom seine Arbeit?
İşinizden memnun musunuz?
- Sind Sie mit Ihrer Arbeit zufrieden?
Yorgun olmasına rağmen, işi bitirmeye çalıştı.
- Obwohl sie müde war, versuchte sie, die Arbeit zu Ende zu bringen.
Tom 2.30'dan önce işi bitirmeyi başardı.
- Tom schaffte es, die Arbeit vor 2 Uhr 30 fertigzustellen.
Bu mendil kağıttan yapılmıştır.
- This handkerchief is made of paper.
Ben sadece geri dönüştürülmüş kağıttan yapılmış tuvalet kağıdı alırım.
- I only buy toilet paper made from recycled paper.
Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
- Give me some paper to write on.
Taro, dönem ödevi yazıyor.
- Taro is writing a term paper.
Lütfen bana bugünün gazetesini getir.
- Bring me today's paper, please.
Bugünkü gazetede baş makaleyi okudun mu?
- Have you read the leading article in today's paper?
Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
- I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
Tom benim evrakımı düzelterek iyi bir iş yaptı.
- Tom did a good job proofreading my paper.
Every time I went to see him, I found him at work.
- Immer wenn ich ihn besuchte, traf ich ihn bei der Arbeit an.
He is at work now, but will be coming home at seven.
- Er ist jetzt bei der Arbeit, wird aber um sieben nach Hause kommen.