arada sırada

listen to the pronunciation of arada sırada
التركية - الإنجليزية
occasionally
occasionally, now and then, now and again
between whiles
from time to time
off and on
ever and anon
(deyim) few and far between
now and again
betweenwhiles
sometimes
every now and then
now and then

I see you every now and then. - Arada sırada seni görüyorum.

She writes to her son every now and then. - Arada sırada oğluna yazar.

every so often
(deyim) every once in a while

Alice calls us every now and then.

betweentimes
ab
ara sıra
sometimes

Lucy sometimes visits May. - Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

Do you sometimes study in the library? - Ara sıra kütüphanede ders çalışıyor musun?

ara sıra
occasionally

We will visit you occasionally. - Sen ara sıra ziyaret edeceğiz.

They visited me occasionally. - Onlar beni ara sıra ziyaret ettiler.

arada sırada olan
occasional
arada sırada acıyor
It only hurts now and then
arada sırada görülen
sporadic
ara sıra
once in a while

I hear from him once in a while. - Ara sıra ondan haber alırım.

I go to the movies once in a while. - Ara sıra sinemaya giderim.

ara sıra
from time to time

My son came to see me from time to time. - Ara sıra oğlum beni ziyarete geliyordu.

My uncle comes to see me from time to time. - Amcam ara sıra beni görmeye gelir.

ara sıra
here and there
ara sıra
every now and again
ara sıra
sporadic

Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible? - Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

ara sıra
ever and none
ara sıra
(deyim) few and far between
ara sıra
on and off

It has been raining on and off since this morning. - Bu sabahtan beri ara sıra yağmur yağıyor.

It has been raining on and off since last night. - Dün geceden beri ara sıra yağmur yağıyor.

ara sıra
on occasion

I am absent from school on occasion. - Ara sıra okula gitmem.

They eat meat on occasion. - Onlar ara sıra et yerler.

ara sıra
every now and then

Robert comes to visit me every now and then. - Robert ara sıra beni ziyarete gelir.

I hear from him every now and then. - Ara sıra ondan haber alıyorum.

ara sıra
now and again

Let me hear from you now and again, will you? - Ara sıra senden haber almama izin ver, verecek misin?

ara sıra
every so often
ara sıra
off and on

It has been snowing off and on since last night. - Dün geceden beri ara sıra kar yağıyor.

Tom and Mary have been dating off and on for a year. - Tom ve Mary bir yıldır ara sıra çıkıyorlardı.

ara sıra
in snatches
ara sıra
from time to time, now and then, at times, on and off, every so often
ara sıra
ever and anon
ara sıra
in places
ara sıra
by snatches
ara sıra
betweenwhiles
ara sıra
every once in a while

Tom goes to Boston every once in a while. - Tom ara sıra Boston'a gider.

Every once in a while, I take my boyfriend a lunch while he's at work. - Ara sıra erkek arkadaşıma o işteyken bir öğle yemeği götürürüm.

ara sıra
now and then

Tom enjoys a glass of wine every now and then. - Tom ara sıra bir bardak şarabı sever.

He still comes to see me now and then. - O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.

ara sıra
betweentimes
ara sıra
while

I go to the movies once in a while. - Ara sıra sinemaya giderim.

Don't just read books. Go outside once in a while and get some exercise. - Sadece kitap okumayın. ara sıra dışarı gidin ve biraz egzersiz yapın.

ara sıra
interval
التركية - التركية

تعريف arada sırada في التركية التركية القاموس.

ara sıra
Seyrek olarak, zaman zaman

Harabeyi dolaşırken ara sıra perişan kalabalıklara rast geliyoruz.- F. R. Atay.

Ara sıra
çat pat
arada sırada
المفضلات