The boy succeeded in his quest, guided by the spirit of a squirrel.
- Bir sincap ruhu tarafından yönlendirilen çocuk araştırmasında başarılı olmuştu.
He went on a quest to find the point where the sky touches the Earth.
- O, gökyüzünün dünyaya dokunduğu noktayı bulmak için uzun ve zorlu bir araştırmaya devam etti.
They are going to investigate the affair.
- Onlar olayı araştıracak.
It's my business to investigate such things.
- Bu tür şeyleri araştırmak benim işim.
We have little money available for the research.
- Araştırma için mevcut az paramız var.
The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
- Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
He says he will inquire into the matter.
- Konuyu araştıracağını söylüyor.
Please look into this matter as soon as you can.
- Lütfen yapabildiğiniz kadar kısa zamanda bu konuyu araştırın.
Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.
- Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
The hunter explored the appearance of the sky.
- Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.
The explorers began to suffer from a severe lack of food.
- Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.