His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
It is stupid of you to believe in him.
- Ona inanman aptallıktır.
It was stupid of you to believe in him.
- Ona inanmakla aptallık ettin.
It's foolish taking a taxi when you can easily walk to the station.
- İstasyona kolayca yürüyebilirken bir taksiye binmek aptalca.
Life is as a box of matches. Treating it cautiously is foolish, not treating it cautiously is dangerous.
- Yaşam bir kutu kibrit gibidir. Dikkatli davranırsan aptallıktır. Dikkatli davranmazsan tehlikelidir.
A fool and his money are soon parted.
- Aptal parasının kıymetini bilmez.
You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.
I thought you were a dummy.
- Ben senin bir aptal olduğunu düşünüyordum.
Idiot! She's not being honest when she says she loves you. Haven't you figured it out yet? She's just a gold digger.
- Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
You're not an innocent girl, are you?
- Sen aptal bir kız değilsin, değil mi?
Not all blondes are dumb.
- Tüm sarışınlar aptal değildir.
He is too dumb to fear danger.
- O, tehlikeden korkmayacak kadar aptaldır.
It sounds a bit goofy.
- O biraz aptal görünüyor.
Tom does do some goofy things from time to time.
- Tom zaman zaman bazı aptalca şeyler yapıyor.
This imbecile has sharp teeth.
- Bu aptalın keskin dişleri var.
It's better to be alone than with some dumbass by your side.
- Yalnız olmak yanında birkaç aptalla birlikte olmaktan daha iyidir.
What do you say we ditch this bozo and have some fun?
- Bu aptaldan kurtulup biraz eğlenmeye ne dersiniz?
He's a twat. I can't listen to his nonsense anymore.
- O bir aptal. Onun saçmalıklarını artık dinleyemem.
Tom is by no means unintelligent. He is just lazy.
- Tom asla aptal değildir, O sadece tembeldir.
Get your ass over here, you idiot!
- Çabuk buraya gel, seni aptal!
If my parents find out you came over, they could do something crazy.
- Ebeveynlerim geldiğini öğrenirlerse aptalca bir şey yapabilirler.
That was a crazy thing to do.
- O yapmak için aptalca bir şeydi.
The people all praised the emperor's clothes without telling him the truth so as not to seem stupid, until a little boy said, The emperor is naked!
- İnsanların hepsi küçük bir çocuk İmparator çıplak! deyinceye kadar aptal görünmemek için ona gerçeği söylemeden imparatorun giysilerini övdü.
Is it hard to fool you?
- Seni aptal yerine koymak zor mu?
Worse than a simple fool is a fool believing himself intelligent.
- Kendini zeki sanan bir aptal, basit bir aptaldan daha kötüdür.
I am not so simple as to believe that.
- Ona inanacak kadar aptal değilim.
Tom does do some goofy things.
- Tom bazı aptalca şeyler yapıyor.
Tom looks really goofy today.
- Tom bugün gerçekten aptal görünüyor.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
Tom is obviously a jerk.
- Tom açıkçası bir aptal.
Tom called me a stupid jerk.
- Tom bana aptal pislik derdi.