تعريف aptal aptal في التركية الإنجليزية القاموس.
- stupidly
- {a} dully, heavily, simply, senselessly
- in a stupid manner
- in a stupid manner; "he had stupidly bought a one way ticket
- aptal
- silly
He's always asking silly questions.
- O her zaman aptal sorular soruyor.
His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
- aptal
- stupid
Why did you say such a stupid thing?
- Neden böyle aptalca bir şey söyledin?
It was stupid of you to believe in him.
- Ona inanmakla aptallık ettin.
- aptal
- foolish
Life is as a box of matches. Treating it cautiously is foolish, not treating it cautiously is dangerous.
- Yaşam bir kutu kibrit gibidir. Dikkatli davranırsan aptallıktır. Dikkatli davranmazsan tehlikelidir.
It's foolish taking a taxi when you can easily walk to the station.
- İstasyona kolayca yürüyebilirken bir taksiye binmek aptalca.
- aptal aptal dolaşmak
- mooch
- aptal aptal konuşmak
- tittle tattle
- aptal
- fool
A fool and his money are soon parted.
- Aptal parasını çabuk harcar.
You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.
- aptal
- dummy
I thought you were a dummy.
- Ben senin bir aptal olduğunu düşünüyordum.
- aptal
- idiot
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
Idiot! She's not being honest when she says she loves you. Haven't you figured it out yet? She's just a gold digger.
- Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.
- aptal yerine koymak
- fool
Tom didn't want to make a fool of himself.
- Tom kendini aptal yerine koymak istemedi.
Is it hard to fool you?
- Seni aptal yerine koymak zor mu?
- aptal
- dumb
He is too dumb to fear danger.
- O, tehlikeden korkmayacak kadar aptaldır.
Not all blondes are dumb.
- Tüm sarışınlar aptal değildir.
- aptal
- thickheaded
- aptal
- birdbrain
- aptal durumuna düşürmek
- (deyim) make a fool of
- aptal yerine koymak
- make a fool of somebody
- aptal yerine koymak
- (deyim) make a fool of
- aptal
- (deyim) goof
It sounds a bit goofy.
- O biraz aptal görünüyor.
You goofed, didn't you?
- Sen aptalca davrandın, değil mi?
- aptal
- (Argo) dumb ass
- aptal
- barmy
- aptal
- (Argo) harebrain
- aptal
- half-wit
- aptal
- dumb-bell
- aptal
- crass
- aptal
- daft
- aptal
- blockhead
- aptal
- (Argo) featherbrain
- aptal
- cockeyed
- aptal
- (Argo) bird brain
- aptal
- dunny
- aptal
- gaby
- aptal
- fat-head
- aptal
- imbecile
This imbecile has sharp teeth.
- Bu aptalın keskin dişleri var.
- aptal
- (Argo) rattlebrain
- aptal
- goosey
- aptal
- half-witted
- aptal
- witless
- aptal
- ditzy
- aptal
- (Argo) nut
- aptal
- chump
- aptal
- (Konuşma Dili) dim-wit
- aptal
- vacuous
- aptal
- fat-headed
- aptal
- gobemouche
- aptal
- twirp
- aptal
- (deyim) jackass
- aptal
- asses
- aptal
- (Argo) flibbertigibbet
- aptal
- (Konuşma Dili) lamebrain
- aptal
- (deyim) half-baked
- aptal
- (Argo) sawney
- aptal
- dumbed
- aptal
- (Argo) crank
- aptal
- besotted
- aptal
- (Argo) screwball
- aptal
- ideot
- aptal
- idiotical
- aptal
- puddinghead
- aptal
- (Argo) featherhead
- aptal
- nidget
- aptal
- dorky
- aptal
- nong
- aptal
- schnook
- aptal
- (Argo) scatterbrain
- aptal
- (Argo) jobbernowl
- aptal
- dork
- aptal
- (Argo) dumbass
It's better to be alone than with some dumbass by your side.
- Yalnız olmak yanında birkaç aptalla birlikte olmaktan daha iyidir.
- aptal
- (Argo) dweeb
- aptal
- sheepshead
- aptal
- (deyim) bozo
What do you say we ditch this bozo and have some fun?
- Bu aptaldan kurtulup biraz eğlenmeye ne dersiniz?
- aptal
- muddleheaded
- aptal
- (deyim) goose
- aptal
- (Argo) lunatic
- aptal
- goofball
- aptal
- (deyim) hare-brained
- aptal
- (Argo) schmo
- aptal
- bird-brained
- aptal
- (Argo) dingleberry
- aptal altını
- fool's gold
- aptal bir şekilde
- witlessly
- aptal kimse
- fool
- dili aptal
- lamebrain
- seni aptal
- you stupid
- seni aptal!
- you idiot!
- aptal
- (deyim) twat
He's a twat. I can't listen to his nonsense anymore.
- O bir aptal. Onun saçmalıklarını artık dinleyemem.
- aptal
- asinine
- aptal kutusu
- Boob tube, television
- aptal yerine koyma
- fool of
- bana aptal dedin
- you called me stupid
- allah'ın belâsı aptal
- damned fool
- aptal
- cuckoo
- aptal
- softhead
- aptal
- stupid, silly, half-witted, dense, daft, goofy,potty, dozy; fool, idiot, half wit, chump, goof, blockhead, ninny, clot
- aptal
- simp
I am not so simple as to believe that.
- Ona inanacak kadar aptal değilim.
Worse than a simple fool is a fool believing himself intelligent.
- Kendini zeki sanan bir aptal, basit bir aptaldan daha kötüdür.
- aptal
- feeble-minded
- aptal
- goofy
Tom does do some goofy things from time to time.
- Tom zaman zaman bazı aptalca şeyler yapıyor.
Tom looks really goofy today.
- Tom bugün gerçekten aptal görünüyor.
- aptal
- twit
- aptal
- inane
- aptal
- Turkish theat. the character typed as a sycophant
- aptal
- half witted
- aptal
- oafish
- aptal
- stupid person
- aptal
- lummox
- aptal
- dunce
- aptal
- half wit
- aptal
- booby
- aptal
- dotty
- aptal
- simpleton, fool
- aptal
- gormless
- aptal
- dumb bell
- aptal
- twerp
- aptal
- idiotic
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
- aptal
- tomfool
- aptal
- fatheaded
- aptal
- fathead
- aptal adam
- galoot
- aptal aşık
- fancy man
- aptal aşık gibi bakmak
- (Konuşma Dili) caste sheep's eyes
- aptal aşık gibi bakmak
- (Konuşma Dili) make sheep's eyes
- aptal dahi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) idiot savant
- aptal durumuna düşmek
- (deyim) have egg on one's face
- aptal durumuna düşürmek
- score off
- aptal durumuna düşürmek
- stultify
- aptal durumuna düşürmek
- score smb. off
- aptal kadın
- foolish woman
- aptal kimse
- cluck
- aptal kişi
- wally
- aptal kişi
- foolish person
- aptal kutusu
- boob tube
- aptal numarası yapma
- tarradiddle
- aptal numarası yapma
- taradiddle
- aptal numarası yapmak
- (deyim) play the fool
- aptal numarası yapmak
- affect stupidity
- aptal numarası yapmak
- (deyim) act the fool
- aptal numarası yapmak
- play the village idiot
- aptal sarışınlık yapmak
- (Argo) blonde moment
- aptal tip
- goosey
- aptal yerine koymak
- befool
- aptal yerine koymak
- to make a fool of sb, to fool
- son derece aptal
- deadly dull
- ta ki so that even: En sade bir üslupla yazdı, ta ki en aptal okuyucu anlasın. H
- in the simplest of styles, so that even the stupidest reader might understand it
- yeterince aptal
- (deyim) fool enough
- çok aptal
- a bit of a fool