Onunla ustalıkla başa çıktın. - You handled that deftly.
Onunla ustalıkla başa çıktın.
You handled that deftly.
Keiko ustalıkla bulaşıkları toplar ve onları lavaboya götürür. - Keiko deftly piles up the dishes and takes them to the sink.
Keiko ustalıkla bulaşıkları toplar ve onları lavaboya götürür.
Keiko deftly piles up the dishes and takes them to the sink.