Tolerans kötülüğe uygulandığında bir suç olur.
- Tolerance becomes a crime when applied to evil.
Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
- Science can be dangerous when applied carelessly.
Bugünün nazari matematiği yarının tatbikî matematiğidir.
- Today's pure mathematics is tomorrow's applied mathematics.
Botanik, uygulamalı bir bilim dalıdır.
- Botany is an applied science.
Bugünün kuramsal matematiği yarının uygulamalı matematiğidir.
- Today's pure mathematics is tomorrow's applied mathematics.
Bu kural her durumda uygulanamaz.
- This rule can't be applied to every situation.
Yaraya bir bandaj uyguladı.
- She applied a bandage to the wound.
Bebeğiniz pişiklere eğilimli ise, bebeğinizin altını temizledikten sonra bebek bezi kremi, toz veya vazelin uygulamak isteyebilirsiniz.
- If your baby is prone to rashes, you may want to apply diaper cream, powder, or petroleum jelly after cleaning your baby's bottom.
İki dilli gençler başvurmak için teşvik edilmektedir.
- Bilingual teenagers are encouraged to apply.
Başvurmak için bizzat gitmelisin.
- In order to apply, you have to go in person.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Yasa bu durumda uygulanmaz.
- The law doesn't apply to this case.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Many of them don't know it, but almost a third of the inmates are eligible to apply for parole or work-release programs.
I applied myself to him for help.
... For example, for me, since day one when I applied for that ...
... serving and storage that we applied to email. ...